Günümüzde spor o kadar büyük atılımlar yapıyor, ilgi görüyor ve cazibesi artıyor ki herkes bir şekilde, kendisi ve ailesi ile sporun içinde olma çabası içine girme gayretini taşıyor.

Tüm ailelerin çabaları çocuklarını bir şekilde bir sporun içinde yer aldıklarını görmek arzusuna dönüşüyor.

Ancak, sorun bu noktada başlıyor. Velilerin çocuklarını spora teşvik etmeleri ile birlikte birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Tabii, konu insanın çocuğu olunca spora bakış açıları da doğal olarak bambaşka bir biçimde ortaya çıkıyor. Hele birde veli eski bir sporcu ise veya birileri çocuğunun çok yetenekli olduğunu ve istikbalde yıldız sporcu olacağını ve NBA’de oynayacağını ve büyük paralar kazanacağını söyledi ise, antrenörlere şimdiden geçmiş olsun demek ve Allahtan kolaylıklar dilemekten başka geriye bir şey kalmıyor.

Spor adamları olarak her gün karşı karşıya kalırız. Bazı veliler antrenöre yardım için çok isteklidirler ve büyük gayret içindedirler. Bunun tersine çok hırslı ,her şeye burnunu sokan, mağlubiyetlerde ortalığı birbirine katan, çocuğunun  oynama süresini hiçbir zaman beğenmeyen ve devamlı antrenörün kafasına kakan ve her şeyi yönetime şikayet eden veliler unutulmamalıdır.

Alt yapıya katılan çocuklarla birlikte, onlar kadar velilerde çalışmalara katılırlar. Antrenörler ve yöneticiler karşılaşacakları çok değişik karakterdeki velilerle karşılaşabilecekleri her türlü sorunun üstesinden gelebilmek için kendilerini hazırlamalı ve eğitmelidir.

Oyuncu, öncelikle doğrudan doğruya her konuyu antrenörü ile görüşüp konuyu çözmeye çalışmalıdır. Eğer konu antrenörü aşan bir nitelik taşıyorsa çözüm için bir üst yetkili ile görüşmeyi antrenör yapmalıdır. Ancak, velilerin bu düzene bozmadan uymaları gerekir.

PERVANE VELİLER

Bu tür veliler sürekli olarak çocuklarının etrafında dolanırlar ve ilgileri ile çocuklarını adeta boğarlar.

Yöneticilerin karşılaşabilecekleri en büyük sorun, ortaya çıkabilecek en küçük bir problem sırasında bu tür velilerin ilk önce kendi çocukları ile ilgilenilmesinde yöneticileri bunaltacak şekilde ısrarcı olmalarıdır.

Antrenörler oynama süresi ile ilgili olarak oyuncuları ile görüşürlerken çok rahattırlar. Ancak, pervane veliler hiçbir engel tanımadan ve kimseden izin istemeden doğrudan doğruya antrenöre ve daha üst yetkililere başvurarak, ilk elden çocuğunun oyun süresi hakkında tartışmayı yeğleyip herkesi mutsuz etmeyi becerirler.

Yönetici ve antrenörler bu rahatsızlığı önlemek için daha sezon başlamadan bir başvuru zinciri oluşturup katı bir şekilde uyulmasını sağlayabilirler.

Çocuğun her konuda ilk önce ve doğrudan doğruya antrenörü ile velilerinden önce kendi başına görüşebileceği bir düzen herkesin huzurla çalışmasını sağlayacaktır.

UMURSAMAZ VELİLER:

Bu tür veliler kimseyi rahatsız etmezler. Ancak programla ve çocukları ile hemen hemen hiç ilgilenmemeleri yöneticiler ve antrenörler açısından değişik bir sorun yaratır.

Bu tür veliler çocuklarını antrenmana bırakırlar, ortalıktan kaybolurlar ve sadece antrenman sonunda çocuklarını geri almaya gelirler. Antrenör ve yöneticiler bu tür velilerin çocuklarına sadece çocuk bakıcılığı yaparlar. Veya veliler çocuklarını emin ellere bırakıp kaybolurlar. Böylece, çocuklarının hiç merak etmeyecekleri bir ortamda olmaları onları mutlu eder.

Bu velilerin antrenörlerle hiçbir sorunları olmaz ve tartışmaya dahi girmezler. Ama vurdumduymazlık veya umursamazlıkta bazı engellerin doğmasına neden olur. Çünkü maçlarda ve antrenmanlarda çocukların velilerini görmeleri onları motive eder ve performanslarının artmasını sağlar. Ancak, bu tür veliler çocuklarına bu gereken desteği vermekten uzaktırlar. Çocukları ile ilgilenmedikleri gibi okulun ve kulübün düzenleyeceği sosyal faaliyetleri de desteklemekten uzaktırlar.

Bu tür veliler her ne kadar baş ağrıtmıyorlar ve sorun çıkarmıyorlarsa da davranışlarından dolayı çocuklarına yansıyan sorunlarını çözmek antrenör ve yöneticilere düşer. Bu çocuklarla özel olarak uğraşmak ve onları motive etmek gerekir.

HER İŞE BURNUNU SOKAN VELİLER:

Bir de her işe burnunu sokan veliler vardır ki, aynen çocuklar gibi davranırlar. Bu tür veliler, veli gibi davranmak yerine çocuklarının arkadaşı gibi davranırlar. Antrenörün koyduğu kuralları hiçe sayarak, davranışları ile birçok sorun yaratırlar.

Örneğin, antrenörün koyduğu kuralları antrenörün haberi olmadan çiğnerler. Antrenör olaydan haberdar olunca ne yapacağını şaşırır ve otoritesini kaybeder ki, bu durum takım için ve özellikle antrenör için onarılamayacak sorunlar doğurur.

ORTALIĞI KARIŞTIRAN VELİLER:

Bu tür velilerin ne yapacakları hiç belli olmaz. Her an patlayıp bir olay yaratabilirler. Hiddetleri çocuklarının oynama süresidentutun, hakemler, antrenörün davranışları gibi en küçük olaylarda ortaya çıkabilir.

En basit bir olayı fırsat bilip, ortalığı toz duman etmeye hazırdırlar. Seyretmeye gittiği bir maçta, eğer kendisine göre çocuğu yeterli süreyi alamamışsa antrenör, yöneticiler dahil tüm yönetimi ulaşabildikleri herkese şikayet etmeye hazırdırlar.

Olay ne kadar basit olursa olsun bir yolunu bulup ortalığı toz duman etmek için başvurmadıkları yol ve yöntem yoktur.

YANDAŞ VELİLER

Bu tür veliler çocuklarının en büyük taraftarıdırlar. Her zaman çocuklarının yanındadırlar. Çocuklarının ve takımın başarısı için ne yapılması gerekiyorsa onu yaparlar.

Çocuklarına iyi davranıldığı sürece size yardımcı olurlar ve  sorun yaratmazlar. Ancak, velilerinin çocuklarından beklentileri ile antrenörlerin beklentileri ayrıcalık gösterirse velilerin tutumları bir anda değişir. Genelde sorun velilerin antrenöre çocuklarının ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu ve beklentilerini söylemeleri ile başlar. Velilerin beklentilerini karşılamak her zaman zordur.

Bu tür veliler, çocuklarına iyi davranılmazsa antrenör ve yöneticilere büyük sorunlar yaratırlar.

Bu veliler temelde takıma büyük katkı sağlarlar. Takıma veya kulübe maddi, manevi her türlü desteği sağlarlar. Bütün bu önemli katkılarına ve davranışlarına karşın kulüp yönetimi ile fikir ayrılığına düşerlerse bütün katkı ve yardımlarını keserler.

X NESLİ VELİLER

Günümüzde birçok veli teknoloji ile her geçen gün daha çok ilgilenmektedir. Sosyal medya ve diğer teknolojik imkanları kullanarak çocukları, yaptıkları spor ve çocuklarının yaşantıları ile ilgili tüm konulara ulaşmaya çalışmaktadırlar.

Bilgi her ne kadar çok önemli ve gerekli ise de, teknoloji sayesinde “her şeyi bilmek isteyen” veli tipinin doğması sonucunu yaratmıştır.

Bugün antrenör ve yöneticileri zorlayan konuların başında kendi kendilerini yaratan bilgi hazinesi velilerle nasıl baş edecekleri gelmektedir.

Bu tür veliler, tribünde oturup, engin bilgileri ile hakemlerin verdikleri birçok karara itiraz ettikleri gibi, antrenörlerin kararlarını da yüksek sesle acımasızca eleştirebilmektedirler.

Ayrıca, çocuklarının özel ve spor hayatlarına o kadar çok müdahale edip kendi başlarına karar verme yeteneklerini engelledikleri gibi gelişmelerine de izin vermemektedirler.

Bu gibi velilerin çocuklarının kendi kendilerini geliştirmelerine imkan yoktur.

AZGIN VELİLER

Azgın veliler daha ataktırlar ve doğrudan doğruya antrenörün veya yöneticinin karşısına dikilip söyleyeceklerini biraz da kibar olmayan tarzda yüzlerine söylerler.

Bu tür veliler antrenör veya yöneticileri hiç beklemedikleri anlarda yakalarına yapışıp söyleyeceklerini söylerler. Örneğin; oto parkta, restoranda yemekte hatta evlerinde hiçbir ayırım yapmadan söylerler. Hiçbir şeyi umursamazlar. Tek bildikleri şartlar ne olursa olsun kalabalıkta da olsa içindekileri kusmaktır.

Bu tür velileri yumuşatmanın yolu askerlikte de olduğu gibi,24 saat kuralıdır. Antrenör veya yönetici 24 saat süreyle velilerle her türlü ilişki ve temastan uzak durarak, bu süre zarfında velilerin sakinleşip, doğruları düşünmesine fırsat verirler.

Her ne kadar azgın velileri bu tür önerilerle sakinleştirmeye çalışmak hiç kolay olmasa da yine de o an için yapacakları görüşmenin zararlarını izah ederek ertesi gün için görüşmeye zorlamalıdırlar.

Ertesi gün herkesin sakinleşmesinden ve doğruları bulmalarından sonra yapılacak görüşmenin sağlayacağı yarar çok daha fazla olacaktır.

“BİZ VELİLER"

Bu tür veliler, her ne olursa olsun çocukları ile birlikte olmayı her şeyin üstünde tutarlar. Eğer çocukları bir ödül kazanırlarsa veya maçta takımının en iyisi olursa, velileri, ”benim çocuğum kazandı” yerine, ”biz kazandık” derler.

Bu veliler aile tatil programlarını da düzenlerler ama düzenledikleri tatil programı hep çocuklarının maçlarını oynadıkları deplasmanlar, şampiyonaların oynanacağı şehirlerdir. Kısacası hep çocukları ile birlikte olup, ayrılığa izin vermezler. Çocuklarından ayrılmak onlar için nerede ise imkansızdır.

Çocukları ile birlikte olmak onlara yetmez, onlar çocukları ile birlikte bir bütün olmayı yeğlerler. Çocuklarını her saniyesini birlikte yaşadıkları bir yatırım olarak görürler.

Yukarıda saydığımız veli grupları geniş bir kişilik yelpazesi oluştururlar. Her bir veli grubunu anlamak sezon içinde ortaya çıkacak sorunların çözümünde ortaya konacak teşhis, çözüm yollarını belirlemeye yardımcı olur. Velilerin bitmeyen beklentilerini karşılamak antrenör ve yöneticilerin en büyük sorunu haline gelmiştir. Yıldız ve genç takım seviyesinde çocukları basketbol oynayan velilerin çocuklarının hayatlarına büyük ölçüde karışmaları sorunu çok daha karmaşık hale sokmaktadır.

Yöneticilerin görevi “Model Veliler” yaratmaktır. Model Veli ne demektir? Sağlıklı bir şekilde hem çocukları, hem kulübü ve hem de takımı desteklemektir. Bunu gerçekleştirmek için ilk adım, belirli kuralları ortaya koymak ve sezon öncesi velilerle yapılacak toplantılarla beklentileri belirlemektir. Ortaya konacak kurallara uymak hem veliler ve hem de antrenörler tarafından zorunlu olmalıdır.

Eğer antrenör en baştan felsefesini ve yapacaklarını velilere anlayabilecekleri bir biçimde ortaya koyabilirlerse, yaşanabilecek pek çok sorunun üstesinden gelinmesi çok kolaylaşacaktır.

Çeviri: Seyfeddin KUŞTİMUR